Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2008 Perşembe

EURO 2008 Ekonomisi

Uluslar arası spor organizasyonlarının en büyüklerinden, en çok takip edilenlerinden biri olan Avrupa Futbol Şampiyonası dört sene aradan sonra bu sene İsviçre- Avusturya ev sahipliğinde 7 Haziran’da başlayacak ve 29 Haziran tarihindeki finalle son bulacak. 23 gün sürecek bu dev organizasyonda başta turnuvada yer alacak ülkeler olmak üzere tüm Avrupa’nın hatta Dünya’nın gözü burada olacak. Spora olan yüksek ilgi özellikle futbola olan bağlılık bu tür organizasyonların yüksek ilgi görmesine sebep oluyor. Bu denli ilgi gören ortamlardan da yararlanabilmek adına markalar ve pazarlamacılarda harekete geçiyor.

Markaların bilinirliklerini artırdıkları en iyi mecralardan biri kuşkusuz spor organizasyonları ve spor sponsorlukları. En bilindik markaları en bilindik kulüplerle birlikte , en önemli organizasyonlarda görüyoruz. Nike, Adidas, Puma gibi spor ürünleri markalarının yanı sıra, Canon, Hyundai, Vodafone, Coca-Cola,Pepsi, Carsberg, MasterCard gibi çok çeşitli faaliyet alanlarındaki markalarla da bu mecralarda karşılaşıyoruz. Kuşkusuz son derece yüksek ilgi ve takibin olduğu bu organizasyonda yer almanın önemi tartışılmaz

Ekonomik boyutlarına baktığımızda durumu daha iyi kavrayabiliyoruz. MasterCard’ın spor ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Simon Chadwick’e yaptırdığı araştırmaya göre, EURO 2008, Avrupa ekonomisine 1.4 milyar Euro katkı sağlayacak. Araştırmada Türkiye’nin oynayacağı her bir maçın değerinin de 42 milyon Euro olduğu belirtilmiş. Bu verilerin dışında bu organizasyondaki sportif başarılar o ülke ekonomisinde ciddi değişiklikler yapıyor. Başarılı olan ülkelerde ekonomi ciddi anlamda düzelme sinyalleri veriyor, enflasyonun düşmesi, borsanın değerlenmesi gibi sonuçlar çıkıyor. Aynı şekilde başarısız olan ülkelerde de ters yönlü beklentiler mevcut.

Ekonomik gelirlerin bu denli yüksek olduğu ortamda sponsor markalar da ciddi yatırımlar yapıyorlar ve bu nedenle organizasyonda karar vericiler olarak yer alıyorlar. Çok ciddi anlaşmalarda ülke takımlarının oyuncu seçimlerine dahi karıştıklarını biliyoruz. 2006 Dünya Kupasında Nike’ın Ronaldo’nun sakatta olsa final maçında oynatılması yönünde ciddi baskı yaptığı konusunda haberler okumuştuk. Sponsor olduğu ve büyük yatırımlar kaptığı kişinin sahada olmaması elbette yatırımların çöpe gitmesi olarak sonuçlanabilirdi.

Pek tabii, yalnızca bu organizasyonda sponsor olarak yer alan markalar bu fırsatı değerlendirmiyor. Bu günlerde reklamlarda sıklıkla EURO 2008 ile ilgili çalışmalarla karşılaşıyoruz. Bu organizasyon için çeşitli kampanyalar yapılarak buradaki ekonomiden herkes payını almaya çalışıyor. Yine verilere bakıldığında EURO 2008 öncesi dönemde Plazma ve LCD televizyon, uydu sistemleri, tekstil ürünleri gibi ürünler başta olmak üzere birçok ürün gamında satışların yüksek oranlarda arttığı görünüyor. Turnuva başladığında yüksek oranlı artışlara gazlı ve alkollü içeceklerin de katılacağı kuşkusuz. Bir önemli hareketlilikte turizm sektöründe yaşanıyor. Bu dönemde spor turizmiyle de ciddi ekonomik faydalar yaratılıyor.

Ülke ekonomimize 300 milyon Euro’luk katkı sağlayacağı tahmin edilen EURO 2008’de bu rakamı çeyrek final, yarı final ve final oynayarak katlayabiliriz. Enflasyonumuzda, borsamızda olumlu etkiler yaratabilecek bu organizasyonda, ülkemiz üreticileri ve markaları da çalışmalarıyla bu fırsattan payını alabilirler. Ayrıca ülkemizin gerek ekonomik gerek siyasi ve gerekse askeri alanlarda sıkıntılı bir dönemde olması, EURO 2008’deki başarılarla birlikte ülkemizde yerini geçici bir süre de olsa mutluluğa bırakabilecektir.

HAYDİ TÜRKİYE, KALBİMİZ SENİNLE...

1 yorum:

Berker Köktener dedi ki...

Bir kez daha görüyoruz ki futbol asla sadece futbol değildir :)

Milli takımımıza başarılar!