Bağımlılık konusunda kendimi büyük oranda şanslı hissederim. "Olmazsa olmaz bir ürünüm" yok desem çok az başım ağrır. O başımı biraz ağrıtacak olan sebep ise saat. Sol bileğimi saran bir kordon olmadığında kendimi çıplak hissetmem nedeni ile pili bitmiş veya bozulmuş bir saatle geçen günlerim var benim. Zamanı öğrenmemi sağlayan bir ürün olarak düşündüğümde bağımlılık kavramından uzaklaşmaya başlasam da, saatin aynı zamanda erkeğin vazgeçilmez aksesuarı olduğu inancım beni yeniden bağımlılık noktasına taşıyor haliyle.
Saate zaman öğretici özelliğinden fazla bir misyon yüklememden olsa gerek, analog saat düşkünüyüm. Zaman öğrenme görevini akıllı telefonlara taşere etmeyi sevmemem gibi zamanı alarm ile birleştiren her türlü ürüne karşıyım... Buna vesile olan saatler dahil.