Bu Blogda Ara

1 Mart 2016 Salı

Malumatfuruşlar Dönemi!

Ülkesinin vergi sisteminden bunalmış, sahip olduğu varlıkların keyfini daha rahat sürmek istiyordu belli ki; ülkesini terk etme kararı almıştı. Belki Fransızdı ve haliyle terk edeceği ülke de Fransaydı ama tepkiler başka bir coğrafyadandı Gerard Depardieu'ya... Türkiye'de neredeyse sokaklara dökülmeye hazır derecesinde öfkeli bir grup doğurmuştu Depardieu. Buzlanmış fotoğrafın üstüne giydirilen manşet yakmıştı onu!


Bu haberin facebook üzerinden paylaşılan ve yukarıdaki haliyle karşılacağınız linkine buradan, haberin direkt kendisine de buradan ulaşabilirsiniz. Facebook linkine tıkladığınızda karşınızı çıkan yüzlerce yorum içerisinde başta da bahsettiğim inanılmaz öfkeli bir grup var. Yorumlarda başlara doğru yolculuk yaparsanız bunlarla karşılaşacağınız gibi, hem yorumlarını silenlerini de görebilmeniz, hem de çok uğraşmayın diye sözlükteki linki de buraya bırakıp, can alıcı kısımlarından bir kuple de aşağıya not edeyim:


Ülkeyi terk etme -hatta vatandaşlıktan çıkma olsun- kararı almış birisinin bu kararı neden başka bünyelerde böylesine infial yaratır kısmı başlı başına ayrı bir konu ama heleki bu kararı alan bir Fransızsa ve terk edeceği yer de Fransa ise neden bir Türk çıldırır?

Çünkü;

- Buzlanmış fotoğraf,
- Ama ünlü oyuncu,
- "Bu ülkeden" çekip gitmek istiyor.

Haber birçoğu için burada son buldu... Linke tıklayıp detayını okumaya gerek yok, biran önce fikrini beyan etmesi lazım. Daha "okunacak" çok "haber", yapılacak çok "yorum" var! İlk öfkesini kusanın ardından gelenlerin işi daha da kolay. Kendi gibi düşünen, fikrinin sağlamasını yapmış onlarca kişi var. Tek yapması gereken biraz daha farklılaşmış/yaratıcı küfür bulmak!

Bu habere atlayanları kınayanlarla, dalga geçenlerle de yine bu haberin facebook linki altındaki en güncel yorumlarda karşılaşsak da, masum değiliz hiç birimiz! Her "entel" kendi seviyesinde bu davranışı gösterebiliyor. Nilay Örnek'in tek başına o harika başlığı ile bile çok şey anlatan "Bir Yazıyı Paylaşmadan Oku Baban Gibi, Eşek Olma" başlıklı yazısı altında bahsettiği, Gezi Parkı eylemleri sırasındaki muhalif bir yazarın "Mustafa Keserin Askerleriyiz" başlıklı bir yazısının daha giriş cümlelerindeki Gezi eylemlerini destekler görünümlü paylaşımlarının nasıl seri halde ve alkışlar altında yayıldığını ve ardından gelen geri vitesleri Nilay Örnek satırlarından okuyun derim.