Bu Blogda Ara

28 Aralık 2010 Salı

"Çok İyi"ler..

Uzunca zamandır yazamıyorum.. Çok nadir daha doğrusu.. Zaman zaman gün içerisinde birçok şey yazma güdüsü hissetsem de, o an yazıya yönelemeyişim ve akşam o güdülendiğim andaki kuvvetli düşüncelerimin kuvvetini yitirmiş olması bu durumun sebebi.. Ama okumaktan elimden geldiğince uzak olmamaya çalışıyorum. E madem ben yazamıyorum, güzel yazanların "çok güzel"lerinden birkaç tavsiyede bulunayım da marketman ruhunu yaşatsın en azından..

  • Fatmanur Erdoğan'dan yine harika bir yazı.. "YANLIŞLAR İTİBARI ETKİLER Mİ?" İtibar'ın zihninizdeki anlamını biraz daha doldurun ve bir bakın bakalım itibar vezir mi eder, rezil mi???
  • Benim için çok farklı; her yaptığı, her yazdığı.. Yiğit Kulabaş çok ayrı: "W FOR WIKI" Wikileaks serüvenine mutlaka bir de Kulabaş zihninden bakın.
  • Son olarak özellikle bayanlar için gelsin. Hele aralarında UGG botları olan varsa mutlaka okusun. "UGG, KİŞİLİĞİN SONU MU?" Ufuk İşman'dan tespitler, gerçekler...

Keyifli Okumalar...

10 Aralık 2010 Cuma

12-18 Aralık ........ Haftası

Çocukluğumda özlemle beklediğimiz haftaydı o. Çok net hatırlıyorum. Bu sene acaba ben ne getireceğim sınıfa diye merak eder, inşallah ben fındık getiririm derdim. Yanlış hatırlamıyorsam 2002 yılından bugüne kutlamadığımız Yeli Malı Haftasından bahsediyorum. Daha doğrusu tam adı ile “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası”.

Artık neden eskisi gibi kutlanmadığının sosyolojik, toplumsal veya siyasi açılardan değerlendirmesini bir kenara bırakıyorum. Bu pencerelerden dipsiz kuyu zaten ama pazarlamasal olarak neden kullanılmadığı konusu uzun zamanlardır beynimi meşgul ediyor.

Özellikle günümüzde gelinen global piyasa ortamında; etrafımızın uluslar arası markalarla sarıldığı bir pazarda, yerli markalarımız bu haftayı neden fırsata çevirmez veya çeviremez anlamakta güçlük çekiyorum. Belki cevap bu durumu yadırgadığım üstteki cümlemde gizlidir kendilerince: “piyasaların globalleşmesi” ile. Ancak bu savın çok sığ bir bakış açısı taşıdığına inanıyorum.

Bugün 20-25 yaş üstü bireylerde, giriş cümlemdeki heyecanını yaşayan ve hatırlayan bir çok tüketici olduğunu düşünüyorum. Ama bu tüketicilerin birçoğu bugün yerli malı haftasının hangi hafta kutlandığını dahi hatırlamıyordur. Belki en fazla Aralık ayı içerisinde olduğunu hatırlatırlar. Oysa yerli markalarımız, bu geçmişteki yaşadığımız coşku ve mutluluğu bizlere hatırlatabilse ve bu hafta ile bağlantılı fayda sunabilse, karşılıklı getirisi oldukça yüksek bir pazarlama haftasına da dönüşebilir yerli malı haftası. Ne tarz uygulamalar olabilir üstünde düşünüldükçe çok çeşitli uygulamalar bulabilmek mümkün kuşkusuz. Bunu ziyadesiyle başarabilecek pazarlamacılarımız, pazarlama yöneticilerimiz de oldukça fazla ayrıca. Ama buna rağmen ne çevremde yaptığım izlenimlerde ne de internetten yaptığım taramalarda bu haftayı faydaya dönüştüren bir marka ile karşılaşamıyorum maalesef.

Ümitliyim.. Küçüklüğümün en keyifli haftalarından olan yerli malı haftası, önümüzdeki yıllarda yerli markalarımız (hatta yabancı markalarımızca da çok güzel bir şekilde kullanılabilir) için bir nimet haftası olacak; bizler ise geçmişteki yaşadığımız o coşkuyu tekrar hatırlayacak; çocuklarımızın da aynı coşkuları yaşadığına şahitlik edeceğiz. Belki ellerimizde fındık, portakal, mandalina ile okulda buluşup hep beraber yemeyeceğiz ama yaşasın yerli malı diyeceğiz. Tutumlu olmayı yeni nesillerimize bir kez daha hem de toplumca anlatabileceğiz. İndirim kampanyalarına, sosyal sorumluluk kampanyalarına, reklam kampanyalarına ve birçok mecraya konu olacak “yerli malı haftası”.

Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı. 12-18 Aralık “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” hepimize kutlu olsun.

Not: Bu yazımı yazıp tamamladığımda, henüz bloğumda yayınlamadan Sabri Özel’den mesaj aldım: (Sabri Özel 41. Yılını “Yerli Malı Haftası”na özel %41+4 taksit kampanyası ile kutluyor. 10-19 tarihlerinde geçerli bu fırsatı kaçırmayın.) Teşekkürler Sabri Özel…