Bu Blogda Ara

15 Mart 2014 Cumartesi

Girişimcinin Değişmez İş Ortağı: Bankalar

Daha doğduğumuz ilk andan itibaren ihtiyaçlarımızı karşılama eğiliminde oluşumuz gerçeğiyle birlikte dünyanın var oluş tarihi ile girişimcilik olgusunun var oluş tarihinin aynı ana denk geldiğini söylemek yanlış olmaz. Klasik ifadesi ile kıt kaynaklarla sonsuz ihtiyaçlarını karşılama çabasındaki insanın, bu ihtiyaçlarını karşılamasındaki en büyük yardımcılarındandır girişimci.

En ilkel hali ile ellerindeki varlıkları karşılıklı olarak değiştirerek ihtiyaçlarını karşılayan; her biri girişimci olan insanların oluşturduğu sistemden; nüfusun artması, iş paylaşımı gerekliliği ve en nihayetinde paranın icadı ile birlikte girişimciliğin toplumda ayrı bir görev tanımı kazandığı ve uzmanlık gerektirdiği sisteme geçildi. Elindeki varlıkları daha akılcı kullanarak girişimcinin temel kaynağı olan sermayeye sahip olmaya başlayanlar tarafından geliştirilen girişimciliğe bankacılık faaliyetlerinin eşlik etmeye başlamasının ise, sermayenin eşsiz kaynak olma parıltısını azaltırken, sermayeyi de daha değerleştirdiğini söylemek gerekir.

Günümüz piyasalarında girişimci olarak var olma motivasyonundaki kişilerin yalnızca sermaye ile hareket edebilmesi neredeyse olanaksızdır. Sonsuz bir sermayeye dahi sahip olsa, piyasanın dinamikleri bir girişimcinin mutlak suretle bankacılık hizmetlerinden yararlanmasını gerektirir.

          Melek yatırımcı, kickstarter gibi oluşumların var olduğu günümüzde, girişimciliği sermaye/para özelinde ifade edebilmek çok yetersiz olmakla birlikte diğer tüm motivasyonları sağlamış ve girişimcilik yolculuğuna çıkmış olanların bankacılık hizmetleri ile olan ilişkisindeki başarısı, toplam başarısını da belirleyecektir. Bu nedenle banka ve girişimci ilişkisi, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.