Bu Blogda Ara

27 Haziran 2013 Perşembe

Müşteri Portföyündeki %20'yi Zor Tutuyoruz!

Cep telefonunuzda son bir aylık aramalar listesine göz atın, sonra da rehberinize.. Kabaca bir hesap yaptığınızda onca kayıtlı kişi arasında sadece sınırlı bir kısmı aradığınızı göreceksiniz. Muhtemelen bu kısım, rehberdeki kayıtlı kişi sayısının %20'si dolaylarına tekabül edecektir.

Ülkedeki gelir dağılımına baktığınızda da, kabaca gelirlerin %80'nin, nüfusun %20'sinin elinde olduğunu görebilirsiniz... Bir çok benzer örnekle çoğaltılabilecek olan %80 ve %20 ilişkisi, bir ilkeye dayanır.

Etkilerin kabaca %80'inin etkenlerin %20'sinden kaynaklandığını iddia eden bu ilke "Pareto İlkesi" olarak adlandırılır. Pareto ilkesinin marka boyutundaki etkisini yalın bir şekilde Pazarlamasyon'da ifade etmeye çalıştım. Okumak için buradan devam edebilirsiniz...

26 Haziran 2013 Çarşamba

Soğuk Çay, Soğuk İş...

Çaykur için en güçlü kamu markalarımızdan biri dersek, sanırım kolay kolay itiraz edeniniz olmaz. 1983 yılında Kamu İktisadi Kuruluşu olarak kurulan, 1994 yılında ise İktisadi Devlet Teşekkülü hüviyetine bürünen Çaykur, çay pazarının önemli oyuncularından kuşkusuz. Toplamda bakıldığında, arkasındaki kamu gücü, lehine mi aleyhine mi işliyor net ifade edebileceğim bir konu değil ama iletişim boyutunda "teşekkül" seviyesinde seyrettiği kesin...

Aslında uzunca süredir, ilk ve güçlü bir milli çaycımız olması nedeni ile Çaykur'un soğuk çay pazarına girmesini bekliyordum. Malumunuz, geçtiğimiz günlerde televizyon ekranlarında dönmeye başlayan reklamı ile Didi markası ile girdiğini de gördük. Lansmanını yaptığı reklamı önce bir kez daha izleyelim:


8 Haziran 2013 Cumartesi

Bu Aralar Kısa Yazıyoruz...


Y kuşağı kendini ilk defa bu kadar net ifşa ediyor;

Bizim için kendimizi ifade etmemiz çok önemli diyorlar, dinleyin ve anlayın bizi... 

Kimlik takıntımız yok. Ruhumuz ön planda olsun, düşüncelerimiz, özgürlüklerimiz... Yaratıcıyız, ortaya koyduğumuzu paylaşırız diyorlar... Herhangi birisi tarafından ortaya konulan ürün, anında anonim oluyor; peşinden gidip "ben yaptım, ben yaptım" savaşında değil hiçbiri... Genellikle sosyal medyadayım ve sanal bir kimlik gerçek kimlikten daha önemli; yeter ki fikirlerim bilinsin, yayılsın. Hatta bunun için yeri gelir ünlü(celebrity) kimliğini silahım yapabilirim... 

"Kusura bakmayın, kısa yazacak kadar vaktim yoktu" diyenler dönemi bitiyor artık, onlar genellikle kısa yazacak vakit bulabilmeleri ile varlar. 

Öncelikle İnsan Kaynakları ve Pazarlama özelinde olmak üzere, işletmeler ve akademiler için gezi parkı reaksiyonları büyük nimet; onları kendilerini hiç bu kadar açıkça ifşa ederken görmemiştiniz. 

2025 yılında çalışma hayatının %75'ini oluşturacak olan bu kuşağı doğru okuyan ve hızlı olanlar, o yılların en önlerinde olanları olacaktır...