Günümüzde markaların başarılı olmasının birincil yollarında biri, tüketici zihinlerinde olumlu ve markanın amaçladığı şekilde algılanmaktır. Bazende markanın tahmin etmediği, kendini konumlandırmadığı şekilde de algılanabilir. Bu durum markayı başarısızlığa götürebileceği gibi, mevcut konumlandırmasında ısrar etmeyip, tüketici zihnindeki konumlandırmaya yöneldiği takdirde beklediğinden de fazla bir başarı yakalayabilir.
Bir markanın değeri, tüketicinin algıladığı kadardır. Markalarda bunun bilince ile stratejilerini açıkca konumlandırma üzerine kuruyorlar.
Seth Godin'in bloguna göz atarken marka algısıyla ilgili farklı bir örneğe rastladım. http://www.brandtags.net/ adlı siteye giriyorsunuz ve karşınıza bir marka logosu çıkıyor. Sizden bu markayla ilgili aklınıza ilk geleni yazmanız isteniyor. Her bir markaya aklınıza geleni yazdıkca diğer markalar ardı ardına ilerliyor. Tüm markaların nasıl algılandığını en çok algılanışından en azına görebiliyorsunuz. Bir markaya yazılan kelimelerin aynıları arttıkça o kelime gittikçe büyüyor. Bu eğlenceli uygulamayı anlamanın en iyi yolu sayfayı ziyaret edip, denemek.
Tüketici algısının çok önemli olduğu günümüzde marka yöneticilerinin de bu siteyi ziyaret ettiklerini düşünüyorum. Bu fikrin Türkiye'de de Türkiye'de faaliyet gösteren yerel ve uluslararası markalar için gerçekleştirmesi güzel olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder