Aralık 2007 doğumlu marketman-onair, 2013 yılının da bitmesi ile birlikte 6. yılını bitirip 7. yaşından gün almaya başladı. En büyük mutluluğum, her geçen yılın onu benim için daha kıymetli kılması. Malum, özellikle mikro bloglar ile birlikte birçok blog, internetin derinliklerinde kaybolup giderken marketman-onair iyisi ile kötüsüyle yoluna devam ediyor. Bu sonucun sebebi olan herkese teşekkür ederim.
2013 yılında 32 paylaşımda bulunmuşum. Bir yıl sonu geleneği olarak bunların en çok etkileşim alan İlk 5'ini paylaşarak haklarını teslim edelim:
- Y Kuşağının Girişimcilikle Sınavı: Son yılların gözde ilgi alanlarından kuşak araştırmaları içerisinde en çok merak edilen kuşkusuz Y Kuşağı. Elbette bunun nedeni günümüzün en dinamik bireylerine sahip olması. Ayrıca 2025 yılında çalışan nüfusun %75'ini oluşturacak kuşaktan bahsediyoruz. Ben de bu kuşağın dinmek bilmeyen girişim motivasyonuna değinmiştim.
- Sosyal Sorumluluk Projeleri ve Ahlak Sorunu: Aslında her biri büyük bir Sivil Toplum Kuruluşu'na dönüşmüş olan markaların kendi içlerinde yaşayabildiği çelişkilere ve ahlaklı olmak ile sosyal sorumlu olmanın pek de aynı şeyler olmadığına değindiğim yazı. Özünde markalara hitap edilmiş olmakla birlikte insan ilişkilerinde de sıklıkla rastlanılan bu yanılgıyı özetlediğim mesaj ise yazının sonunda: "Para ile rahatlatılan vicdanların çoğaldığı ortamda ahlaka yer yoktur..."
- Yeşil Gezinti: Sonuçları çok farklı yere gitse de ve aslında belki nedenleri de çok farklı olsa da kıvılcımı veren yeşildi... Günümüzde artık çoğunluğun önemli bir hassasiyeti olan "sürdürebilirlik" farkındalığına sahip markalar, gezi olayları ile birlikte hassasiyetlerini paylaştıklarını yüksek sesle söylemek zorunda hissetmişlerdi. Diğer boyutları çok konuşuldu ve çok da uzunca yıllar konuşulmaya devam edecek kuşkusuz ama yeşil pazarlama literatüründe de önemli bir yeri olacak.
- Alametifarika Müzeleri: Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin/küresel güçlerinin en büyük göstergelerindendir sahip oldukları markalar. Bu nedenle ben de Güven Borça'nın bu topraklardan dünya markası çıkarma hayalini kuranlar kulübündenim. Bugün Birleşmiş Milletler'in tanıdığı ülke sayısından daha fazla ülkede var olan markaların kurumsal imajlarını parlattıkları pahalı oyuncakları olan marka müzelerini derlemeye çalıştığım bu yazı, The Brand Age Mart 2013 sayısında yayınlanmıştı.
- Çok Acayip, Fantastik Bir Yazı!!!: Başlığı ile ironi peşinde koştuğum bu yazıda da reklamlardaki abartı aşkından bahsettim. Artık gerçeküstülüğün heyecanını, daha önemlisi etkisini kaybetmeye başladığını; gerçeğe ne kadar yakın olunabilirse başarı ihtimalinin de o kadar yüksek olduğunu savunuyorum bu yazıda.
Bu sene marketman-onair ilk 5'i yanı sıra, 2013 yılında okuduğum çok sayıda harika yazı içerisinden de bir İlk 5 yapmak istedim. Yukarıdaki 5'den çok daha keyifli/değerli yazılar olmaları nedeni ile hiç özet ukalalığına girmeden paylaşmak istiyorum. Ve sıralamanın da herhangi bir derecelendirme içermediğini belirtmek isterim. Tamamen yayınlanma tarihine göre sıralanmıştır:
- Bu Yazıya Kulak Verin / Mehmet Doğan
- 10 Adımda Mutlak Başarının Sırrı / M.Serdar Kuzuloğlu
- Mutsuzluğun Anahtarı Mükemmel Olma Çabasında Saklı / Fatmanur Erdoğan
- Hoşçakal İsveç / Yiğit Kulabaş
- Marka ve Çalışanlar: Markalanmış Personel / Gülfidan Barış
Son olarak bonus paylaşım, severek takip ettiğim Truva İneği'nden gelsin: Kokular ve Biz
2014 yılının hayatınızın en güzel yıllarından biri olması dileklerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder