Hayatımızın artık her anında yer alan, en olmadık yerde dahi burnumuzun dibinde biten reklamlardan çokça şikayet ettiğimiz doğrudur... Ancak rutin hayatımız içerisindeki anlık keyiflenmelerimiz içindeki payını da es geçmeyelim. Daha konuşmayı dahi öğrenmemiş o küçük insanları bile ekrana kilitleyen reklamların bir tılsımı olduğu çok açık.
Fıkra anlatır gibi anlattığınız reklamlar sizde de oluyordur eminim. Hatta karşındakinin bildiğini bilsen bile keyifli bir anın keyfini artırmak için hatırlayıp neşelenmek istediğin reklamlar...
Bu akşam onlardan birine denk gelmişken zihnim beni geçmişe götürdü. Önce beni geçmişe götüren o reklamı paylaşayım:
Aslında 6-7 aylık bir geçmişi olmasına rağmen bu reklamı yeni izlemiş olmam balıkları haklı çıkarıyor gibi. Eti onlara hala bekledikleri değeri vermiyor ama neyse ki hafızaları pek iyi değil...
Asıl reklama gelmeden önce araya bir de Eti Puf sıkıştıralım. Bir yandan merak artırırken yine asıl reklamda Eti ile buluşacak olmamız nedeni ile Eti'nin böyle bir reklam kültürü olduğunu da söyleyebilmemize imkan tanır:
Ve final... Dehşet içerisinde olacağınız daha da iyileri... Kült reklamlarımdan birisi. Daha doğrusu reklam serilerinden. Sağ olsunlar birçoğunu tek videoya sığdırmışlar:
Bu da bonus olsun:
İşin dramatik tarafı ise ETİ Gofreti'nin tutmamış ve piyasadan kaldırılmış olması... Aranızda o zamanlardan bitterin kulakcıklarını kesip saklayanlar varsa, belki o gün bugündür!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder