Daha okuma yazma bilmeden sevmeye başlarsın hikayeleri... Bir hikaye anlatsalar da uyusam dersin içten içten...
Hayal kurdurur, öğretir, ders verir, ufkunu açar hikayeler... Kendinden bir şeyler bulursun, farkında olmadığını fark edersin...
Yaşlandığında da anlatır da anlatırsın...
Kendi hikayeni, başkalarının hikayelerle paylaşarak yaşarsın...
Hikayenin gücü yeni bir şey değil ama her geçen gün değerinin daha iyi anlaşıldığı gerçek. Bunun en iyi bilincinde olanlar ve gücünü her alanda kullanmaya başlayanlar da markalar. Doğru hikayenin ve bunun doğru anlatımının peşine düşen markalar haksız da değil. Çünkü hikayeler sizi en iyi anlatandır. Ben demeden seni anlatır. Samimidir.
Hikaye dinleyen, kendisini hikayenin bir yerine koymayı çok sever. Müşterini hikayenin kahramanlarından yapabilirsen çok şanslısın.
Hikayeni doğru yazman çok önemli. Ama bunun için doğru yaşamak daha da önemli. Bir gün hikayeni anlatacağını düşünerek doğru yaşa. Hikayendeki kahramanlara (müşterilerine) dürüst ol, iyi hizmet sun.
Kötü günlerin elbette olacak. Aman o günlerini başkalarına hikayelettirme. İyi tarafı ne kadar iyi ise kötü tarafı da o kadar kötü olur hikayenin.
Hikaye ile masalı aman karıştırayım deme; masal anlatma sakın, hikaye anlat.
Geçmişin, en önemli kaynaklarından. Geçmişini kullanarak geleceğin hikayesini canlandır zihinlerde.
Sen de iyi bir dinleyici ol tabi. Hep anlatma, biraz da dinle. Onların da (müşterilerinin) çok iyi hikayeleri var.
Son olarak da bu hikaye bir gün bitecek deme. Sonsuz bir hikayenin peşinde ol. Hikayen destan olsun... Nesillerden nesillere aktarılsın. İşte o gün büyük markasın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder