Hayatın önemli bir mesaisini meşgul eden çalışma hayatı üzerine modern dönem telkinlerinden biriyle derdim var; “konfor alanını terk et!
Buraya tıklarsan, anlatmaya çalıştım.
Hayatın önemli bir mesaisini meşgul eden çalışma hayatı üzerine modern dönem telkinlerinden biriyle derdim var; “konfor alanını terk et!
Buraya tıklarsan, anlatmaya çalıştım.
Sezgi, sezi, önsezi, hayat ve biz üzerine... Okumak için buraya ya da aşağıdaki Paul Klee'nin karışık adamına tıklayabilirsin.
Gulliver’in hep o dev halini bilişimiz bile üstümüze sinen kibrimizden. Anlatmaya çalışayım, şöyle: https://medium.com/@yigitak/ben-kimim-ki-afe062b60f7d
Çok sevdiğim, bayıldığım Her Umut Ortak Arar için yine Ankara’dan anlı şanlı bir binayı anlamaya, anlatmaya çalıştım. İsmet İnönü’ye ev sahipliği yapmış, Atatürk’ü ağırlamış o ev, o bahçe; Pembe Köşk’ten bir kuple: https://www.herumutortakarar.com/pembe-kosk/
Şuraya da, orada yer almayan fotoğraflarından küçük bir seçki bırakayım:
Kulağının neye kesildiği, başını nereye çevirdiğindir hayat en çok da... Biraz daha uzun kelamı da burada.
En derinlikli nostaljik seyahatlerimi genelde bir eşya tetiklemiş olur. Oradan aldığım güçle eşya övdüm biraz. Bu büyüsünün sınırını bilip, gerçeklikle çok da köprü kurulmamalı ama kısmına da dokundurarak. Kısacık, okumak istersen buraya ya da resme tıkla.
İçeride yeterince uzattım sanki, burada da uzatmayayım. Çok keyifle okuduğum Don Quijote’de, sık sık da tanık olduğum insan halleri (sabitleri) üzerine bir şeyler denedim. Yordu da ama aslında en çok kendime not düştüm. Ben de bir bakayım dersen şuradan devam.
Dünya’da 6.büyük kitlesel yok oluştan bahsederken, altmış beş milyon yıl önce olan 5.’sinden, dört yüz elli milyon yıl önceki 1.’sine kadar, bu içine girdiğimiz iddiasındaki yok oluşun diğerlerinden en büyük farkı; tarihte ilk kez yok oluşa bir canlının neden olması. Elbette insan olan o canlının gerçeği kurguya dönüştürme “gücü” üzerine kısa bir şeyler denedim. Meraklısı buradan...
Jules Verne, Phileas Fogg’u tren, gemi ve fil sırtında 80 günde devri alem iddiasına yollarken yıl 1872’ydi. Lewis Carroll’un cep saati taşıyan telaşlı tavşanı 1865’te doğmuştu. Trenin zaman yönetimini Güneş’ten çaldığı yıllar... Okumak isterseniz kabaca 6 dakika ve şurada.