Tesadüf bu ki tam bir sene önce bu zamanlar paylaşmışım "İçenbilir Hacının Şalgamı"nı... Kendi içinde bir yaratıcılıkla yapılan bu reklamı, bu günlerde dönen Doğrular Ev Ürünlerinin reklamını izlerken hatırladım. O gün yerel bir çalışmayı yalnızca keyif veren açısı ile ele almıştım. Şimdi işi biraz derinleştirelim. Bu sefer durum ciddi çünkü; ulusal boyutta dönen bir reklam kampanyası var. Yani önemli maliyetlere katlanılarak, nispeten küçük ama büyüme iştahlı bir markanın çabası var. O zaman önce bahsettiğimiz reklamı izleyelim...
Aslında bazı markalar bunu yapabilir; yani kendisinden bahsedilmesi, biraz gündem oluşturmak için reklamlarda amiyane tabirle "geyik"leşebilir. Ama geniş kitlelere yeni yeni ulaşan bir marka iseniz kaynaklarınızı daha etkin kullanmanız daha akılcı olacaktır. (Ayrıca kaynak sıkıntısı olmayan büyük markalar geyikleşebilse de bu boyutta olmaz tabi, yanlış anlaşılmayalım. "geyik" kısmı yine kaliteli olur. Bakınız: son zamanlardaki Vodafone Uçan Selim reklamı veya geçmişteki Vodefone Geyik Muhabbeti kampanyası... Bu başlıca apayrı bir konu.)
Doğrular Ev Ürünleri özelinde devam edelim... Öncelikle markanın sahip olduğu ürünler, özellikli ürünler değil. Yani tüketicilerinin çoğunun "marka" özelliğine pek önem vermediği ürün grubu: ütü masası, çamaşır kurutmalığı, profil merdiven vs... Bu ürünlerde tüketiciye sizin markanızın daha farklı olduğunu ve sizin markanızın seçilmesinin "şu şu.. " artıları olacağını kabullendirmek oldukca güç. Bu ve benzeri ürün gruplarından ürün bazlı reklam yapılacaksa, ürünün gerçekten alternatiflerinden neden farklı olduğunun açıkca ortaya konması gerekir. Tüketici bu markalı ürünü gördüğünde onun o farklı özelliklerini hatırlamalı; güldüğü reklamı değil. Mesela buna en iyi örnek İhsan Varol'un oynadığı Erpen reklamı:
Aslında bazı markalar bunu yapabilir; yani kendisinden bahsedilmesi, biraz gündem oluşturmak için reklamlarda amiyane tabirle "geyik"leşebilir. Ama geniş kitlelere yeni yeni ulaşan bir marka iseniz kaynaklarınızı daha etkin kullanmanız daha akılcı olacaktır. (Ayrıca kaynak sıkıntısı olmayan büyük markalar geyikleşebilse de bu boyutta olmaz tabi, yanlış anlaşılmayalım. "geyik" kısmı yine kaliteli olur. Bakınız: son zamanlardaki Vodafone Uçan Selim reklamı veya geçmişteki Vodefone Geyik Muhabbeti kampanyası... Bu başlıca apayrı bir konu.)
Doğrular Ev Ürünleri özelinde devam edelim... Öncelikle markanın sahip olduğu ürünler, özellikli ürünler değil. Yani tüketicilerinin çoğunun "marka" özelliğine pek önem vermediği ürün grubu: ütü masası, çamaşır kurutmalığı, profil merdiven vs... Bu ürünlerde tüketiciye sizin markanızın daha farklı olduğunu ve sizin markanızın seçilmesinin "şu şu.. " artıları olacağını kabullendirmek oldukca güç. Bu ve benzeri ürün gruplarından ürün bazlı reklam yapılacaksa, ürünün gerçekten alternatiflerinden neden farklı olduğunun açıkca ortaya konması gerekir. Tüketici bu markalı ürünü gördüğünde onun o farklı özelliklerini hatırlamalı; güldüğü reklamı değil. Mesela buna en iyi örnek İhsan Varol'un oynadığı Erpen reklamı:
biz diğerlerinden çook farklıyız erpen | izlesene.com
Elbette geniş kitlelere ulaşmada yeni olan, büyüme iştahlı bu tarz markaların bir başka reklam seçenekleri de "kurumsal reklamlar" olabilir. Markanızı tanıtırsınız, ürünler geri plandadır. Aslında Doğrular için bu daha doğru bir tercih olabilirdi. Çünkü doğruların esas faaliyet alanının, bugüne kadar ki büyümeyi getirenin fason üretimler olduğunu düşünüyorum. (Eğer öyle değilse bile bu alan bence bu ürün grubu için en iyisi) O nedenle son tüketiciye değil de sektörün büyüklerine (ulusal ve uluslararası) yönelik reklam yapmak daha iyi getiriler sağlayabilir. Ama markanın bu alanda son tüketici için farklı ve aranan bir marka olma isteği, çabası da takdir edilebilir...
Bu yazıyı yazmak aklıma gelince, sanal alemde de biraz araştırdım Doğrular'ı. Aslında günümüz pazarlama trendlerini takip etme çabasında bir görüntüleri var. Örneğin facebook'da kurumsal sayfaları var. 82 tane de takipçileri (umarım hepsi kendi çalışanları değildir). Youtube'da da varlar. Orada da 1 tane üyeleri mevcut!!!.
Her neyse; reklam filminden çok fazla uzaklaşmayalım; ana temamız orası. Özetle reklam filmini beğenmemekle birlikte, marka için faydasız buluyorum... Belki takip ediyorlardır gerçi ama, var olma çabalarında oldukları sanal alemde özellikle ekşi sözlük ve twitter'dan reklam tepkilerini okumalarını tavsiye ediyorum.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz diye birşey yok.. Kötüsü olur, hem de çok kötüsü olur. Hele bir de ciddi paralar verilip yapılırsa çok ama çook kötü olur.
Not: Bu arada Doğrular resmi sitesinde "Bizden Haberler" kısmında site yöneticisi düğünlerdeki "seeee, see, ses 1-2" şeklindeki deneme tadında bir deneme yapmış ama orada da unutmuş sanırım. Çok önemli değil kuşkusuz ama gözüme takılmışken hem paylaşayım, biraz eğlenelim dedim hem de belki farkındalık yaratır, düzeltilmesine aracı olurum diye düşündüm.. Görmek için yandaki resime tıklayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder