5 yaşındaydım; annem ve babam öğretmen oldukları için anaokuluna başladığımda.. Ama çok sürmedi bu macera.. Sevmemiştim öğretmenimi çünkü..
23 yaşındaydım; üniversiteyi bitirip, askerliğimi de yapıp geldiğimde.. İlk işimdi, çok isteyerek ve ciddi bir mücadele sonunda elde etmiştim.. Ama çok sürmedi, 6 ay sonra ayrıldım.. Sevmemiştim müdürümü çünkü..
Aynı hizmeti daha ucuza veren yerler olmasına rağmen, her öğlen Mevlüt Abi'de yerim yemeğimi.. Çok severim kendisini çünkü..
Biraz düşündüğünüzde kendinizin benzer hikayelerinizi hatırlayabilirsiniz.. Çokça da dinlemişsinizdir; eğitimi kısıtlı kalan birinin onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen ilkokul öğretmenine olan kinini; çok iyi imkanlarla çalıştığı işinden manyak!'ın biri yüzünden istifa edeni..
Çağımızda bir çok tercihimizde profesyonellik ararız, kurumsallık sorgularız.. Kurumsal bir yerde çalışmak çok önemlidir.. Profesyonellerle iş yapmak paha biçilemezdir.. Doğrudur; altlarına imza atarım.. Amaa..
Evet aması, önce insanlığın olduğu yeri ararım... İyi bir müdür, gülen mesai arkadaşları, babacan esnaf isterim önce...
Teorideki tüm doğruları yerine getirmiş olmasına rağmen başarılı olamamış deneyimlerdeki eksik ; amatör olarak yola çıkmasına rağmen başarıyı yakalamış olanlardaki artı "iyi insan(lar)"dır...
"İnsanlar her zaman bir kahraman olamazlar ama her zaman insan olabilirler." Benjamin Franklin
"Büyük olmak iyidir ama insan olmak daha iyidir." Albert Schweiter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder