Vodafone’un “skandal” “çokmuş ya” “ay çok uzak” reklamlarının ardından “geyik” reklamlarıyla tanıştık. İlk yayınlanmaya başladığı günlerde konuşulmaya başlayan reklamlar halen herkesin dilinde.
Kısa kesmeyin mesajlı ilk reklamları, farklı tepkilerle ifade edildi. Kimi için çok hoştu, kimi için yersiz. Güzel bulanlar, eğlenceli bir uygulama olmasının yanında bizleri iyi ifade eden bir reklam olarak yorumluyordu. Yersiz olduğunu ifade edenler de zaten biz çok konuşmayı severiz vodafone’un bunu vurgulamasına gerek yok diyordu. Elbette her şeyde olduğu gibi bu reklamlarda da farklı düşüncelerin olması çok normal. Ama tartışılmayacak bir şey var ki, öyle veya böyle bu reklamların başarılı olduğu. Çok konuşulmayı başardı sonuçta. Ekonomik sonuçlarını bilmiyorum tabii ama satışlarda da önemli bir başarı gösterdiğini düşünüyorum.
Geyikli reklamlar da aynı etkiyi gösterdi ve benzer tepkileri aldı. Zaten önceki reklamlardan çok da bir farkı yoktu. Geyiklerde bir teaser/merak kampanyası vardı. İlk amaç merak uyandırmaktı ki bu da fazlasıyla hedefine ulaştı. Arkadaş sohbetlerinde, bloglarda konuşulan bu geyiklerin ne olduğuydu. Hemen hemen herkes geyik muhabbetine bir gönderme olduğunu tahmin ediyordu elbette ama nasıl bir kampanya olacaktı? Neleri içerecekti bu kampanya? Bu da sonuçlandı ve kampanyanın, gün içinde sürpriz bir mesajla 30 dakika geyik muhabbeti yapma olanağı sağladığı anlaşıldı. Bana da geldi bu mesajlardan ve aldığımda gülümsetti. Ama verdiği süre dolduğunda gelen mesaj daha da eğlendirdi beni. Mesaj aynen şöyle: “Geyik seni bekledi bekledi gitti Vodafone’lu! 30 bedava geyik dakikası kazanma şansını kaçırdın. Telefonu açık tut, geyiğin kalbini kırma.” Şimdi merak ediyorum mesaja cevap atıp, bu şansı kullansaydım ne diyecekti acaba geyik? Bir dahaki hakkımı kabul ederek kullanacağım. Ayrıca herkesin, özellikle gençlerin ağzına sakız olmuş bir tamlamayı, “geyik muhabbetini” de kendine mal etmiş oldu Vodafone. Şimdi ne zaman bir geyik muhabbeti lafı geçse o ortamda mutlaka Vodafone’la ilgili bir geyik dönecek! Örneğin “-geyik yapma” tarzında bir söyleme “-ben yapmıyorum vodafone yapıyor gibi!!” Bu da bir marka için önemli bence.
Peki, vodafone’un bu reklamları neye hizmet ediyor? Alıştığımız reklamların farklı tarzları, mesajları vardır. Değerli hocam, Yavuz ODABAŞI Postmodern Pazarlama(MedaiCat) kitabında şöyle diyor: “Modernist yaklaşımda reklam… Tüketicinin daha çok rasyonel tarafına yüklenerek, “yeni ve geliştirilmiş” , “şimdi daha ucuz” , “hemen alın karlı çıkın” , “ekonomik ve faydalı” türündeki mesajlara yer verir. “ Bu reklam bunlardan hangisini yerine getiriyor? Yeni ve geliştirilmiş bir ürün veya hizmet yok, aynı hizmet içerisinde fazladan 30 dakika hizmet var. Şimdi daha ucuz değil, tarife fiyatları aynı, sadece 30 dakika geyik yapma ihtiyacınız varsa bunun bedelinden kurtuluyorsunuz, o da bir seferlik. Hemen alıp karlı çıkılacak bir durum yok. 30 dakika geyik yapmak için gidip hattımı değiştirmem. Ekonomik ve faydalı, evet ama sadece kısa bir süre, ürünün bana devamlı sağladığı bir ekonomiklik yok. E o zaman modernist yaklaşımı yakalayamadık. Peki, hangi yaklaşım: tabii ki postmodern yaklaşım. Geçenlerde derste de bu reklamlardan biraz bahsetmiştik Yavuz Hocamızla ve postmodern pazarlamanın Türkiye’deki babası diyebileceğimiz hocam bu reklamların postmodern reklamlar olduğunu söylemişti.
Bildiğimiz gibi postmodern birey özgürdür, kesin doğrular, kesin yanlışlar yoktur. Estetik önemlidir. Bu reklamda olduğu gibi illa bir fayda beklemez, onunla eğlenmesi yeter. Hatta o reklamla eğlenmesi onu, fayda sağlamasından daha çok o markaya çekebilir. İşte Vodafone’un geyikleri bu anlayışa hizmet eder. Yani o geyikler bizim bildiğimiz geyikler değildir, “postmodern geyiklerdir”. Son olarak geyik kullanımının postmodern olduğunu kanıtlayan ipuçlarını yine Yavuz Hocanın Postmodern Pazarlama kitabından alıntılarla belirtiyim:
“geleneksel sanat geçmişten, tarihten imajlar kullanırken, postmodern sanat modeli dünya ve tüketimden imajları ödünç alarak kullanmaktadır.”(syf.168)
“Postmodern durumda, söylem ve görüntü olarak reklam üretime bağlı, ona göre ikincil durumda görülmemektedir. Aksine, toplumun bir aynası olarak görülüp kabul edilir.”(syf.171)
“Kitlesel üretim ve kitlesel pazarlamadan uzaklaşan yapısıyla postmodern uygulamalar, farklılıklara, çokluklara ve herkesin kendine özgü davranışlarına önem vermektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri sürekli değişerek çoklu kimlikler, davranışlar geliştiren postmodern bireyin varlığıdır.”(syf.174)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder